Çorbada Tuzun Olsun Derneği olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü sebebiyle İşte Kadın Derneği öncülüğünde, Kadın ve Güç Derneği, Ev Eksenli Çalışan Kadınlar ve Sosyal Haklar Derneği, Vizyoner Kadınlar Derneği, Develi ve Yöresi Kültür Dayanışma Derneği, Tüm Kalkınma İş Adamları ve Girişimciler Derneği, Ardahan Dernekler Federasyonu, Tokat Konfederasyonu, Samsun Dernekler Federasyonu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Dernekleri Konfederasyonu, İdeal Yaşam Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği, Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, Sokak Canlıları Çevre ve Doğayı Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği ile bir araya geldik.
14 STK El Ele “10’a Kadar Say Sakin Ol Farkındalık Etkinliği” gerçekleştirdik. Organizasyon kapsamında, Carousel AVM’den ve dışarıdan katılımcılara açık şekilde bir anket çalışması yapıldı. Yapılan çalışmaların değerlendirme sonuçları ve STK’ların işbirliğinde tasarlanan çözüm odaklı öneriler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunulacak. Etkinlik 10 gün boyunca devam edecek.
Etkinlikte derneğimiz adına başkanımız Ahmet TÜRKER konuştu:
“Sokakta bir çok kadın evsiz kaldığı zaman ne yazık ki erkek kılığına giriyor. Çünkü neden? Taciz edilmemesi için. Şiddete maruz kalmaması için. Ama ne yazık ki şu da bir gerçek; sokakta yaşadığınız zaman erkekte olsanız taciz ve şiddete maruz kalıyorsunuz.”
“Hepimizin ilk başta empatik körlükleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Şiddetin bir suç olduğunu unutmamamız lazım. Hepimiz öfkelenebiliriz bu ayıp bir şey değil. Hepimiz kızabiliriz bu da ayıp bir şey değil. Ama hiç birimiz şiddete yönelmemeliyiz. Eğer bir yerde birine şiddet uygulanıyorsa, bizler buna göz yumuyorsak seyirci kalıyorsak ve ‘bir başkası müdahale eder nasılsa’ diyorsak bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Ve o gün gözardı ettiğimiz şiddet er ya da geç bizi de bulur. Kadın olmasakta problem değil er ya da geç bizi de bulur!”
“Eğer bir kadın şiddet görüyorsa veya eğer bir çocuğun içinde dolduramadığı bir boşluk varsa ve o çocuk maddeye ya da şiddete yöneliyorsa bunların bizim hayatlarımızı durdurması lazım. Bizim artık ‘kara cuma efsane cuma’ diye adlandırılan günlerin yerine daha başka şeyleri konuşmamız lazım. Önceliğimizin bu sorunların çözümü olması lazım.”